Speaker:

Elimizi toprağa sokalım!

Speaker:

¡Pongamos las manos en la tierra!

Speaker:

Bahçecilik rahatlamama ve gevşememe yardımcı oluyor.

Speaker:

La jardinería me ayuda a relajarme y descansar.

Speaker:

Tohum ekmek bir iyimserlik eylemidir.

Speaker:

Plantar una semilla es un acto de optimismo.

Speaker:

Soğan dikerken malamı delik kazmak için kullanırım.

Speaker:

Uso mi paleta para cavar hoyos al plantar bulbos.

Speaker:

Bir bitkiyi tohumdan beslemek tatmin edicidir.

Speaker:

Nutrir una planta a partir de una semilla es satisfactorio.

Speaker:

Bahçıvanlık bir sabır egzersizidir.

Speaker:

La jardinería es un ejercicio de paciencia.

Speaker:

Her yeni tomurcuk bir başarı işaretidir.

Speaker:

Cada nuevo brote es una señal de éxito.

Speaker:

Bir bitkinin büyümesini izlemek ödüllendiricidir.

Speaker:

Ver crecer una planta es gratificante.

Speaker:

Her yeni yaprakla bitki daha da güçlenir.

Speaker:

Con cada nueva hoja, la planta crece más fuerte.

Speaker:

Açan her çiçek bir başarıdır.

Speaker:

Cada florecimiento es un logro.

Speaker:

Bahçem her gün biraz daha farklı görünüyor.

Speaker:

Cada día, mi jardín se ve un poco diferente.

Speaker:

Bitkilere bakmak bana sorumluluğu öğretiyor.

Speaker:

Cuidar las plantas me enseña responsabilidad.

Speaker:

Her bitkinin kendine özgü ihtiyaçları vardır.

Speaker:

Cada planta tiene sus propias necesidades únicas.

Speaker:

Bir bitkinin ihtiyaçlarını anlamak zor olabilir.

Speaker:

Comprender las necesidades de una planta puede ser un desafío.

Speaker:

Güneş ışığı bir bitkinin büyümesi için hayati önem taşır.

Speaker:

La luz del sol es vital para el crecimiento de una planta.

Speaker:

Bitkilerimi sulamak günlük bir ritüeldir.

Speaker:

Regar mis plantas es un ritual diario.

Speaker:

Toprak hissi beni doğaya bağlıyor.

Speaker:

La sensación del suelo me conecta con la naturaleza.

Speaker:

Budama, bir bitkinin tam potansiyeline ulaşmasına yardımcı olur.

Speaker:

La poda ayuda a que una planta alcance su máximo potencial.

Speaker:

Toprağın aroması canlandırıcıdır.

Speaker:

El aroma de la tierra es vigorizante.

Speaker:

Ev bitkileri iç mekanlara biraz doğa getirir.

Speaker:

Las plantas de interior traen un poco de naturaleza al interior.

Speaker:

Bitkiler rahatlatıcı bir atmosfere katkıda bulunur.

Speaker:

Las plantas contribuyen a crear un ambiente relajante.

Speaker:

İç mekan bitkileri bir evi daha çok ev gibi hissettirir.

Speaker:

Las plantas de interior hacen que una casa se sienta más como en casa.

Speaker:

İç mekan bitkilerim hava kalitesini artırıyor.

Speaker:

Mis plantas de interior mejoran la calidad del aire.

Speaker:

İç mekan bitkilerinin bakımı kolaydır.

Speaker:

Las plantas de interior son fáciles de cuidar.

Speaker:

Her bitki yeşil bir dokunuş ekler.

Speaker:

Cada planta añade un toque de verde.

Speaker:

Bitki bakımı tatmin edici bir hobidir.

Speaker:

El cuidado de las plantas es un pasatiempo gratificante.