Speaker:

Hadi gidelim!

Speaker:

Dünya her zamankinden daha hızlı değişiyor.

Speaker:

世界はこれまで以上に速く変化しています。

Speaker:

Şimdi dünyayı değiştirmenin mümkün olmayacağına dair varsayımları yeniden düşünmenin tam zamanı.

Speaker:

今こそ、世界を変えることはできないという思い込みを再考する良い機会です。

Speaker:

Dünyayı eleştirmeden önce kendi yatağımı yaparım.

Speaker:

世界を批判する前に、私は自分のベッドを作ります。

Speaker:

Dünyanın coşkuya ihtiyacı var.

Speaker:

世界は熱意を必要としています。

Speaker:

Herhangi bir şeyi seven herkes harikadır.

Speaker:

何でも愛する人はカッコいい。

Speaker:

İyimserler başarılı olma eğilimindeyken, kötümserler haklı olma eğilimindedir.

Speaker:

楽観主義者は成功する傾向があり、悲観主義者は正しい傾向があります。

Speaker:

İnsanlar daha az sorun yaşadıkça daha fazla tatmin olmuyoruz, yeni sorunlar aramaya başlıyoruz.

Speaker:

人々が経験する問題が減っても、私たちは満足するのではなく、新たな問題を探し始めます。

Speaker:

Herkes gibi benim de pek çok kusurum var, belki birkaç tane daha hariç.

Speaker:

他の人と同じように、私にも多くの欠点がありますが、おそらくさらにいくつかの欠点があります。

Speaker:

Zor şeyleri yapmak isteyen diğer insanlarla zor şeyleri yapmayı seviyorum.

Speaker:

私は難しいことをやりたいと思っている人たちと一緒に難しいことをするのが大好きです。

Speaker:

Hayatta pişmanlıklarımızı seçmeliyiz.

Speaker:

人生において私たちは後悔を選択しなければなりません。

Speaker:

Her şeye sahip olabilirsiniz ama her şeye sahip olamazsınız.

Speaker:

何でも手に入れることはできますが、すべてを手に入れることはできません。

Speaker:

İstediklerine odaklanan insanlar nadiren istediklerini elde ederler.

Speaker:

自分の欲しいものに集中する人は、自分が欲しいものを手に入れることはめったにありません。

Speaker:

Sunabilecekleri şeye odaklanan insanlar istediklerini elde ederler.

Speaker:

自分が提供できるものに集中する人は、欲しいものを手に入れます。

Speaker:

Güzel seçimler yaparsan güzelsin.

Speaker:

美しい選択をすれば、あなたは美しいのです。

Speaker:

Yazana kadar ne düşündüğünüzü gerçekten bilemezsiniz.

Speaker:

自分が何を考えているかは、書き出すまでは本当の意味でわかりません。

Speaker:

Yalnızca ölçülen şey optimize edilebilir.

Speaker:

最適化できるのは測定されたものだけです。

Speaker:

Bir ölçü sonuç haline geldiğinde iyi bir ölçü olmaktan çıkar.

Speaker:

ある尺度が結果になると、それは良い尺度ではなくなります。

Speaker:

Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız hangi yolu seçtiğinizin bir önemi yoktur.

Speaker:

どこへ行くのか分からないなら、どの道を選んでも問題ありません。

Speaker:

Tutarlılık başarılı olacağınızı garanti etmez. Ancak tutarsızlık başarılı olmayacağınızı garanti edecektir.

Speaker:

一貫性は成功を保証するものではありません。しかし、一貫性がなければ、成功しないことは確実です。

Speaker:

Bazen cevaplara olan talep arzı aşıyor.

Speaker:

場合によっては、答えに対する需要が供給を上回ることがあります。

Speaker:

Bazen olaylar kimsenin istemesine gerek kalmadan gerçekleşir.

Speaker:

関係者の誰も望んでいないのに、物事が起こることもあります。

Speaker:

Bir arkadaşınız sizi istemediği halde, katılmak istediğinizi düşündüğü için sizi bir düğüne davet ediyor.

Speaker:

友人があなたを結婚式に招待するのは、あなたが出席することを望んでいないにもかかわらず、彼はあなたが出席したいと思っているからです。

Speaker:

İstemeden de olsa düğüne katılıyorsun çünkü onun seni orada istediğini düşünüyorsun.

Speaker:

あなたは、結婚式に行きたくないのに、彼があなたをそこに出席させたいと思っているので出席します。

Speaker:

Herkesin kendisi hakkında inanması gereken bir cümle. Yeterliyim.

Speaker:

誰もが自分自身について信じるべき一文。もう十分だよ。

Speaker:

Yaşlanmayı ve ölmeyi seviyorum.

Speaker:

私は老いることと死ぬことが大好きです。