Speaker:

Hadi gidelim!

Speaker:

Çok iyi Japonca konuşuyorsun.

Speaker:

あなたは日本語をとても上手に話します。

Speaker:

Sonunda Japonca konuşurken kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

ようやく日本語を話すのが楽になりました。

Speaker:

Japoncayı akıcı konuşmanın ne anlama geldiğinden bile emin değilim.

Speaker:

日本語が流暢であることが何を意味するのかさえ分かりません。

Speaker:

Japonca konuşurken ve kendimi ifade ederken kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

私は日本語で話したり、自分の考えを表現したりすることに抵抗を感じません。

Speaker:

Ama her zaman anlamadığım şeyler oluyor.

Speaker:

しかし、わからないことはいつもあります。

Speaker:

Her zaman öğrenecek daha çok şeyin olduğunu düşünüyorum.

Speaker:

学ぶべきことは常にあると思います。

Speaker:

Sanırım her zaman tam olarak anlamadığım bazı Japonca konuşanlar olacak.

Speaker:

私が完全に理解できない日本語を話す人は常にいると思います。

Speaker:

Bu Türkçe için de geçerli olabilir!

Speaker:

それはトルコ語にも当てはまるかもしれません!

Speaker:

Bazen Japonca'da Türkçe'den farklı biri olduğumu hissediyorum.

Speaker:

時々、日本語とトルコ語では自分が別人になったように感じることがあります。

Speaker:

Her iki dilde de kim olduğumu seviyorum!

Speaker:

私はどちらの言語でも自分が大好きです!