Speaker:

Hadi gidelim!

Speaker:

Çok iyi İspanyolca konuşuyorsun.

Speaker:

Hablas español muy bien.

Speaker:

Sonunda İspanyolca konuşurken kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

Finalmente me siento cómodo hablando español.

Speaker:

İspanyolcayı akıcı konuşmanın ne anlama geldiğinden bile emin değilim.

Speaker:

No estoy seguro de lo que significa hablar español con fluidez.

Speaker:

İspanyolca konuşma ve kendimi ifade etme konusunda kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

Me siento cómodo hablando y expresándome en español.

Speaker:

Ama her zaman anlamadığım şeyler oluyor.

Speaker:

Pero siempre hay cosas que no entiendo.

Speaker:

Her zaman öğrenecek daha çok şeyin olduğunu düşünüyorum.

Speaker:

Creo que siempre hay más que aprender.

Speaker:

Sanırım her zaman tam olarak anlamadığım bazı İspanyolca konuşanlar olacak.

Speaker:

Creo que siempre habrá algunos hispanohablantes que no entiendo del todo.

Speaker:

Bu Türkçe için de geçerli olabilir!

Speaker:

¡Eso también podría ser cierto en turco!

Speaker:

Bazen İspanyolca'da Türkçe'den farklı biri olduğumu hissediyorum.

Speaker:

A veces siento que soy una persona diferente en español que en turco.

Speaker:

Her iki dilde de kim olduğumu seviyorum!

Speaker:

¡Me encanta quién soy en ambos idiomas!