Speaker:

Hadi gidelim!

Speaker:

Filipince'yi çok iyi konuşuyorsun.

Speaker:

Napakahusay mong magsalita ng Filipino.

Speaker:

Sonunda Filipince konuşma konusunda kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

Sa wakas ay komportable na akong magsalita ng Filipino.

Speaker:

Filipince'de akıcı olmanın ne anlama geldiğinden bile emin değilim.

Speaker:

Hindi ako sigurado kung ano ang ibig sabihin ng pagiging matatas sa Filipino.

Speaker:

Filipince konuşma ve kendimi ifade etme konusunda kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

Kumportable akong magsalita at ipahayag ang aking sarili sa Filipino.

Speaker:

Ama her zaman anlamadığım şeyler oluyor.

Speaker:

Pero laging may mga bagay na hindi ko maintindihan.

Speaker:

Her zaman öğrenecek daha çok şeyin olduğunu düşünüyorum.

Speaker:

Sa tingin ko, laging may dapat matutunan.

Speaker:

Sanırım her zaman tam olarak anlamadığım Filipince konuşanlar olacak.

Speaker:

I think there will always be some Filipino speakers na hindi ko lubusang naiintindihan.

Speaker:

Bu Türkçe için de geçerli olabilir!

Speaker:

Maaaring totoo din iyan sa Turkish!

Speaker:

Bazen Filipince'de Türkçe'den farklı biri olduğumu hissediyorum.

Speaker:

Minsan pakiramdam ko ay ibang tao ako sa Filipino kaysa sa Turkish.

Speaker:

Her iki dilde de kim olduğumu seviyorum!

Speaker:

Gustung-gusto ko kung sino ako sa parehong mga wika!