Speaker:

Hadi gidelim!

Speaker:

Tayca'yı çok iyi konuşuyorsun.

Speaker:

คุณพูดภาษาไทยได้ดีมาก

Speaker:

Sonunda Tayca konuşurken kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

ในที่สุดฉันก็รู้สึกสบายใจที่จะพูดภาษาไทย

Speaker:

Tay dilinde akıcı olmanın ne anlama geldiğinden bile emin değilim.

Speaker:

ฉันไม่แน่ใจว่าการพูดภาษาไทยได้คล่องนั้นหมายถึงอะไร

Speaker:

Tayca konuşurken ve kendimi ifade ederken kendimi rahat hissediyorum.

Speaker:

ฉันรู้สึกสบายใจที่จะพูดและแสดงออกเป็นภาษาไทย

Speaker:

Ama her zaman anlamadığım şeyler oluyor.

Speaker:

แต่ก็มีสิ่งที่ฉันไม่เข้าใจอยู่เสมอ

Speaker:

Her zaman öğrenecek daha çok şeyin olduğunu düşünüyorum.

Speaker:

ฉันคิดว่ายังมีอะไรให้เรียนรู้อีกมากมาย

Speaker:

Sanırım her zaman tam olarak anlamadığım Tayca konuşanlar olacak.

Speaker:

ฉันคิดว่าจะต้องมีผู้พูดภาษาไทยบางคนที่ฉันไม่เข้าใจอย่างถ่องแท้อยู่เสมอ

Speaker:

Bu Türkçe için de geçerli olabilir!

Speaker:

นั่นอาจเป็นจริงในภาษาตุรกีด้วย!

Speaker:

Bazen Tayland'da Türkçe'den farklı bir insan olduğumu hissediyorum.

Speaker:

บางครั้งฉันรู้สึกว่าฉันเป็นคนไทยที่แตกต่างจากคนตุรกี

Speaker:

Her iki dilde de kim olduğumu seviyorum!

Speaker:

ฉันรักตัวเองในทั้งสองภาษา!