Speaker:

Hadi bir filme gidelim!

Speaker:

¡Vamos al cine!

Speaker:

Patlamış mısır kokusu dayanılmaz.

Speaker:

El olor a palomitas de maíz es irresistible.

Speaker:

En iyi koltukları aldık, değil mi?

Speaker:

Tenemos los mejores asientos, ¿no?

Speaker:

Bu filmdeki sinematografi nefes kesici.

Speaker:

La cinematografía en esta película es impresionante.

Speaker:

Yönetmenin özgün bakış açısını seviyorum.

Speaker:

Me encanta la perspectiva única del director.

Speaker:

Film müziği hikayeyi güzel bir şekilde tamamlıyor.

Speaker:

La banda sonora complementa maravillosamente la historia.

Speaker:

Diyalog zekice yazılmıştı.

Speaker:

El diálogo fue brillantemente escrito.

Speaker:

O film tam bir akıl almazdı, değil mi?

Speaker:

Esa película fue un alucinante total, ¿eh?

Speaker:

Bu kamera hücresi harika bir sürprizdi!

Speaker:

¡Ese cameo fue una sorpresa increíble!

Speaker:

Başrol oyuncusu gerçekten bunu başarmış.

Speaker:

El actor principal realmente lo logró.

Speaker:

O film bir duygu treniydi.

Speaker:

Esa película fue una montaña rusa de emociones.

Speaker:

Müzik notası tüylerimi diken diken etti!

Speaker:

¡La partitura musical me puso la piel de gallina!

Speaker:

Filmin mesajı bende yankılanıyor.

Speaker:

El mensaje de la película resuena conmigo.

Speaker:

Özel efektler bu dünyanın dışındaydı.

Speaker:

Los efectos especiales estaban fuera de este mundo.

Speaker:

Kesinlikle bazı iyi tek gömlekleri vardı.

Speaker:

Ciertamente tenía algunas buenas frases ingeniosas.

Speaker:

O oyuncunun performansı inanılmazdı.

Speaker:

La actuación de ese actor fue increíble.

Speaker:

Unutamayacağınız türden bir film.

Speaker:

Es el tipo de película que no puedes olvidar.

Speaker:

Artık yeni bir favori karakterim var.

Speaker:

Ahora tengo un nuevo personaje favorito.

Speaker:

Bu ince öngörüyü yakaladınız mı?

Speaker:

¿Captaste ese sutil presagio?

Speaker:

Film beklentilerinizi de aştı mı?

Speaker:

¿La película también superó tus expectativas?

Speaker:

O bükülmenin geldiğini görmedim! yaptın mı

Speaker:

¡No vi venir ese giro! ¿Acaso tú?

Speaker:

Bunu kesinlikle tekrar izlerdim.

Speaker:

Absolutamente vería eso de nuevo.

Speaker:

Bir dahaki sefere birkaç arkadaş daha getirelim.

Speaker:

La próxima vez, traigamos más amigos.

Speaker:

Bir dahaki sefere filmi seçebilirsin!