Speaker:

Hadi gidelim!

Speaker:

Burada ne kadar rahat bir düzen var.

Speaker:

Quelle configuration confortable vous avez ici.

Speaker:

Izgaranın aroması ağız sulandırıyor!

Speaker:

L'arôme du grill est alléchant !

Speaker:

Bu buzlu çay inanılmaz derecede canlandırıcı.

Speaker:

Ce thé glacé est incroyablement rafraîchissant.

Speaker:

Çocuklarınız çok eğlenceli.

Speaker:

Vos enfants sont tellement amusants.

Speaker:

Evcil hayvanınız kesinlikle ilgiyi seviyor.

Speaker:

Votre animal aime vraiment l’attention.

Speaker:

Tam bir haftasonu yürüyüşçüsü olduğunuzu duydum.

Speaker:

J'ai entendu dire que tu étais plutôt un randonneur du week-end.

Speaker:

Herhangi bir konuda yardım edebilir miyim?

Speaker:

Puis-je donner un coup de main pour quoi que ce soit ?

Speaker:

Demek ailenin yeşil başparmağısın!

Speaker:

Alors, vous êtes la main verte de la famille !

Speaker:

Çimler iyi bakımlı görünüyor.

Speaker:

La pelouse a l'air bien entretenue.

Speaker:

Bu leziz şişlerin arkasındaki şef kim?

Speaker:

Qui est le chef derrière ces délicieuses brochettes ?

Speaker:

Garnitürleriniz çok başarılı.

Speaker:

Vos accompagnements sont un succès.

Speaker:

Açık havada yemek yemenin anlamı budur.

Speaker:

C’est à cela que sert les repas en plein air.

Speaker:

Bu marine tarifini nereden aldın?

Speaker:

Où as-tu trouvé cette recette de marinade ?

Speaker:

Bu salata kendi bahçenizden mi?

Speaker:

Cette salade vient-elle de votre propre jardin ?

Speaker:

Bu sarımsaklı ekmek harika.

Speaker:

Ce pain à l'ail est incroyable.

Speaker:

Bu sosta özel malzemeler var mı?

Speaker:

Y a-t-il des ingrédients spéciaux dans cette sauce ?

Speaker:

Izgara izleri kusursuz.

Speaker:

Les marques de grill sont impeccables.

Speaker:

Hiçbir şey mükemmel ızgara biftekle karşılaştırılamaz.

Speaker:

Rien n'est comparable à un steak parfaitement grillé.

Speaker:

Daha iyi ızgara havası isteyemezdim.

Speaker:

On ne pouvait pas rêver d'un meilleur temps pour les grillades.

Speaker:

Temizliğe nasıl yardımcı olabileceğimi bana bildirin.

Speaker:

Faites-moi savoir comment je peux aider à nettoyer.

Speaker:

Ne güzel bir akşam!